Featured

Carl Sagan ve Marihuana Üzerine

Bu makale, 1971'de yayımlanan Marihuana Reconsidered (Marihuana Gözden Geçirildi) adlı kitap için 1969 yılında yazıldı. Sagan o yıllarda...

16 Eylül 2010 Perşembe

Thoughts of a Dying Atheist

Ateistiz, agnostiğiz, deistiz vs. diye atıp tutuyoruz ya; istersen Nietzsche ol, eğer çok ani bir ölüm yaşamıyorsan (yani artık ölmekte olduğunun, bir kaç dakika ya da saniye sonra öleceğinin farkındaysan) korkudan altına sıçma ihtimalin bayağı yüksek. İstersen dünyanın en iyi insanı olmuş ol, zaten yaptığın kötülüklerden korkmazsın, ölünce ne olacağını bilmemekten korkarsın. Yaşam, evren, her şey gözlemlediğimiz kadardır, çok mantıksız geliyor diye "din, tanrı, cennet, cehennem, ruh, ölümden sonra yaşam vs. yok" demek çok basit. (Olayın tabi daha bir dolu başka yönü de var, ayrı konu.) Ama milyonlarca yıldır üzerinde atılıp tutulan bir konunun sonucunu görmeye çok yakın olmak korkutur insanı (daha doğrusu agnostiği), başka bir şey değil. Çünkü bu öyle bir konu ki, sana ne kadar saçma gelirse gelsin, 2+2=4 kesinliğinde yok diyebileceğin bir şey değil. En kral ateiste bile bir kamera şakası neyin yapsan, adamı Tanrı'nın konuştuğuna inandırsan bir şekilde, adam altına sıça sıça 5 vakit namaza başlar. Çünkü bu metafizik şeylerin böyle bir yanı var insanda, en derinlerde her zaman bir ihtimal bırakıyorsun farketmeden.  Çünkü anlam veremediğin şeyleri açıklamak istiyorsun. (Çünkü insan çok determinist, illa her şeyin nedeni olacak, bir şeye de bir kulp bulmasa ölür..) Belki de genlerimizdedir artık. (Evet bu olabilir. Mesela hiç rüyanızda çok yüksekten düştüğünüzü gördünüz mü? Kesin görmüşsünüzdür. Bilimadamları bunu, ilk insanların sık sık uçurumdan düşerek ölmesi ve bu hissiyatın zamanla beynimize "kazınmasıyla" açıklıyorlar. Ayrıntılarını hatırlamıyorum, hiç araştırasım da yok. Bunu da başka bir güne bırakalım! "Daha derine inemiyorum, metafizik bir güce çok inanasım var!" durumu da buna benzer olabilir.)

Ben söyleyeyim mi ölünce bana göre ne olacağını: Hiç bir bok olmayacak, normal bir karınca, bir eşek nasıl ölüyorsa sen de öyle öleceksin. Hatta "haa ölünce demek böyle oluyormuş" bile diyemeyeceksin. Öldüğünde göreceğin parlak beyaz ışığın bilimsel bir açıklaması var, yukarı falan yükselmiyorsun yani orada, merak etme. Sadece toprakta çürüyeceksin. Hindu, budist ya da biraz marjinalsen yakılabilirsin de. Hayatta kalanlara bıraktıklarınla, fikirlerinle ve davranışlarınla, belki de hissettirdiklerinle yaşayabilirsin en fazla. (+Bu durumda hayatın da pek bir anlamı yok? -Evet ya, yok sanırım.. +Yani, hayatın anlamı başkalarının hayatını güzel kılmaksa, e zaten o da bir hayat ve onun amacı da başkalarınınkini güzel kılmak olacaksa, yine pek manalı değil ki yaşamak konsepti? -Eh o zaman kendine başka bir neden bul!)

Muse'un başlıkta adı yazan şarkısını dinlerken geldi aklıma bu fikirler. Zaten şarkı da bundan bahsediyor az çok. Eh ne diyeyim, haklı. En temizi agnostik takılmak hacı, "bilemeyiz" de geç. En mantıklısı da o hani. Biraz ukalaysan deist, fazla ukalaysan ateist de olabilirsin istersen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder