Featured

Carl Sagan ve Marihuana Üzerine

Bu makale, 1971'de yayımlanan Marihuana Reconsidered (Marihuana Gözden Geçirildi) adlı kitap için 1969 yılında yazıldı. Sagan o yıllarda...

13 Nisan 2011 Çarşamba

Gerçekten bunun tanımını yapmamı mı istiyorsun? Bu çok zor, hem de kişiden kişiye değişen bir şey. Yine de deneyeceğim.

Hepsinden önce; onu herhangi bir şeyden daha çok seversin. Kimse için kurmayacağın, kuramayacağın "onun için canımı veririm" cümlesini kurarsın onun için. Ve gerçekten bilir ve hissedersin ki, böyle olağandışı bir durumda gerçekten onun için ölmeye hazırsındır. En yakınındakilere, kan bağın olanlara, annene karşı hissettiklerinin üzerine bir de bu kendine has duygusu vardır. Neredeyse gururlusundur kan bağın olmayan birini bu kadar sevebildiğin için.

Daha da güzeli tüm bu duygulara onun haberi olmadan, ya da ondan bir karşılık görmeden de sahip olabilirsin. Aslında senin için önemli olan onun karşılık vermesi değildir, onu sevmek çok güzeldir. Kolay kolay sahip olunamayan bir duygun olduğu için mutlusundur. Bu duyguyla aylarını, yıllarını geçirebilirsin. Zaten zaman olgusu bir yerden sonra kaybolur; aylar, yıllar geçmiş ne farkeder ki? Bu kadar değişime inanırsın, "insanlar hep değişir" dersin, değişirsin de, ama tek değişmeyen bu duygudur. Onu hâlâ ilk günkü gibi seversin, o artık olmasa bile. Olmayan bir şeyi seversin. Karşılık beklemeden, acı çeke çeke seversin. Çok acı bir biberi yerken gerçekten canın çok yandığı halde garip bir zevk almaz mı bazı insanlar? Demek her acı katlanılmaz ya da istenilmez olmuyor. 

Onsuz tek anın geçmez, rüyalarında bile! Uykuya dalmadan hemen önce, uyandığın anda, gün içinde, sürekli aklındadır; bazen suratı, bazen güzel bir anınız, bazen de kocaman harflerle adı. Sokakta yürürken ilginç bir şey gördüğünde aklına ilk gelen onla paylaşma isteğidir, yıllar geçmiş olsa bile. Dinlediğin bütün şarkılar bir şekilde onu anlatır, bazen Metallica'nın falan olsalar bile. Zaten istedikten sonra her şeyden çıkarabilirsin onu, her yerde görebilirsin yüzünü.

Onun artık "seni seviyorum" dediği başka biri vardır, senin adını unutmak üzere bile olabilir. Tüm bunlar senin sevgini kırmaz, aksine gün geçtikçe daha çok seversin. Öyle çok seversin ki, "Bundan öte ne olabilir ki zaten? Bana daha nasıl davranması gerekiyordu onun sevmemem için?" diye düşünürken cevabı sorunun içinde bulursun: Ondan bağımsızdır sevgin, ondan bağımsız ama onun için.

Bir de, hepsinden önemlisi, bu hissettiklerinin, kurduğun cümlelerin çok ulu falan olduğunu düşünürsün. "Dünya böyle sevgi görmedi" falan diye düşünürsün bazen. Bu doğru değil. Belki şu doğru olabilir ama: "Dünyam böyle sevgi görmedi." Bazı dönemlerinde hayatının, hayatta iyi yapabildiğin tek şeyin onu sevmek olduğunu düşünebilirsin. Böyle durumlarda değirmenlere karşı savaştığını düşünüp de şevkini kırma; sevmeye devam et. Çünkü sen sevmeyi seviyorsun. Ondan hiç vazgeçmek istemediysen, ondan vazgeçmeyi istemezsin. Bu kadar basit.


Aşk tek kişiliktir diye standart bir cümle var ya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder