Geçenlerde Komedi Dükkanı'nda (bu aralar uzun zamandır izlemediğim kadar televizyon izliyorum, evet) gençten bir kız çıktı konuk olarak. Bir ara Tolga Çevik'le aralarında yaş muhabbeti geçti; Tolga Çevik kıza "sen 14 yaşında mısın?" diye sorduğunda kız öyle bir baktı ki, sanki 40 yaşındaki olgun bir kadına toy çocuk muamelesi yapılıyor. Ve kız Tolga'yı standart ergen ukalalığıyla "hayır 15!" diye düzeltti.
Ben de öyleydim o dönemler, çoğumuzun olduğu gibi.
Şimdi 23 yaşındayım, gerçeğin ortaya çıkmasının imkansız olduğu yerlerde yaşımı küçültüyorum; 22 diyorum, 21 dediğim bile oldu. Çünkü yaşlanmaktan korkuyorum, yaşadığım hayattan öyle mutsuz olmasam bile. Zaten hep öyle düşünülür; "hayatı istediği gibi dolu dolu yaşayamayanlar yaşlanmaktan korkar, çünkü hep erteledikleri şeyleri yapamadan yaşlanmak istemezler" gibi bir klişe vardır. Halbuki şu anda yaptıklarından gayet memnun olup "keşke hep böyle gitse, hiç yaşlanmasam" diyenler de olamaz mı?
Belki de o yaşlardaki hayatımı geri istiyorum. O yaşlar dediğim, en fazla 2 sene öncesi.
Belki de o yaşlardaki hayatımı geri istiyorum. O yaşlar dediğim, en fazla 2 sene öncesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder